Cello Warm-Up

Yazarı: Şölen Dikener
Dili: Türkçe ve İngilizce
ISBN: 978-605-8933-59-0
Barkod: 9786058933590
Basım Tarihi: Eylül 2010
Boyutu: 23 x 30.5 cm
Sayfa sayısı: 144
Müzik Eğitimi Yayınları No: 22
Viyolonsel Kitapları Serisi No.03
Stoktan Hemen Al – MuzikKitaplari.com

Meslektaşım ve arkadaşım Şölen Dikener, yeteri derecede metoda sahip başlangıç seviyesindekilerden çok, ileri seviyeye geçmekte olan çellistler için eşsiz bir teknik materyal koleksiyonu yazmıştır. Bu egzersizler hem orijinal, hem de sağlam bir temele dayalı yaklaşımla güvenli entonasyon, iyi koordinasyon, güzel ve esnek bir ton gibi köklü konuları içeriyor. İnanıyorum ki bu metot içinde yer alan teknik geliştirme girişimleri, çalgının ilk dönemini geride bırakmış her çelliste yardımcı olacaktır. Bu enstrümanı çalan öğrencilerimin de benim kadar bu kitaptan zevk alacaklarını tahmin ediyorum.

Jonathan Spitz – Viyolonsel Profesörü, Rutgers University, New Jersey, USA – Solo Viyolonselist, New Jersey Senfoni Orkestrası, USA

Giriş

Bu alıştırma metodunu akademik eğitmenliğime katkıda bulunmak üzere yazdım. Metod içerisinde sunduğum pedagojik görüşler, son yirmi yılda çeşitli viyolonsel ekollerinden gelen meslektaşlarımın bende bıraktığı derin izlenimlerden ortaya çıktı. Bunlar arasında benim için dikkate en değer olanı Fransız viyolonselist Paul Tortelier’e ait olanı idi. Tortelier’in son derece gelişmiş viyolonsel tekniği, aslında “şarkı söyleme” temeli ve doğal şarkı tonlamaları üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla bu konuda öğrencilerim üzerinde yaptığım gözlemler, bana bu doğal eğilime müsait genç ve tutkulu çellistlerin, teknik yetersizliklerinden ötürü bir çabalama içinde olduklarını gösterdi. Bazı öğrenciler bu problemi sabır ve düzenli çalışma ile aşabilmeyi ümit ederken, diğerleri bu temel hazırlanma döneminde çoğu zaman hayal kırıklığına uğradılar. Öğrencilerimin bu konudaki problemlerini cevaplarken şunu farkına vardım ki aslında hepsine aynı çözüm yollarını öneriyordum. Ancak belki bu yolları açıklama yöntemlerim, kişiye bağlı olarak her seferinde biraz farklı oluyordu. Öğrencilerimin kendilerini teknik konularda geliştirebilmeleri için birçok farklı kaynaktan ödevler vererek teknik çalışmalarını sağlıyor ve maalesef çok sayıda nota satın almalarına neden oluyordum. Sonuç olarak, benim (ve öğrencilerimin) işini azaltmak için bir alıştırma metodu yazmaya karar verdim.

Araştırma safhasında ilk önce kendi kütüphanemdeki alıştırma metotlarını inceledim. Bu değerlendirme esnasında Paul Tortelier’in “How I Play How I Teach” (Nasıl Çalıyorum Nasıl Öğretiyorum) adlı metodu, diğerleri arasında en kapsamlı olmakla beraber, içeriğindeki ileri seviyedeki bilgiler ile lisans döneminde okuyan bir çellistinin ihtiyacından çok fazlasına yer veriyordu. Benzer şekilde, diğer metotlarda ya başlangıç yada ileri seviyedekiler için özgün konularda yazılmışlardı. Bunu farkına varmak, beni ileri seviyeye geçmekte olan çellistler için düzenlenmiş geniş kapsamlı bir metot yazmaya yönlendirdi.

Günümüzde, birçok müzik öğrencisinin enstrüman çalışmaya yeterince zamanları olmuyor ve dolayısıyla birçoğu bu kısa zamanda ödevlerini öğrenmeye çalışıyorlar. İşte bu zamanın verimli olarak değerlendirilmesi çok önemlidir. Bu aşamada anlıyoruz ki, müzisyenin konserde çalma seviyesine gelebilmesi için, tıpkı spor yapan atletin kısa süreli yarışmaya uzun sürede hazırlanması gibi, düzenli ve sürekli bir hazırlık aşamasından geçmesi gerekiyor. Bir çellistin karmaşık tonalitelerde eserler ile karşılaşınca daha rahat ve doğru bir çalışma yapabilmesi için, günlük egzersiz programındaki yay fonksiyonu, pozisyon değişimleri, gamlar, pus pozisyonları ve vibrato konularında gerekli beceriyi elde etmesi şart oluyor.

Buna bağlı olarak elinizdeki metot üç diyez ve üç bemole kadar olan tonalitelerdeki teknik güçlükleri başarmayı hedeflemektedir. Çellist, do majör tonunda işlediği alıştırmaların, diğer tonlarda benzer örneklerini çalışarak kendini geliştirecektir. Her gün değişik bir tonalitenin çalışılması, çalgıcının düzenli olarak ilerlemesini ve enstrümanını fiziksel olarak daha çabuk tanımasına yardımcı olacaktır.

Bu metotta yer alan egzersizler yedi tonalitede sunulmuştur. Yay tekniği her tonalitede ilk olarak yer alır. Kaliteli tonun dört tel üzerinde elde edilmesi öğrencinin ilk hedefi olmalıdır. Bu tonu elde etmek için orta parmağın kullanımına özel bir önem verilmiştir. Bunları tel değişimi, uçta yay, esnek bilek hareketleri, staccato, çift ses, spiccato, yay değişimi ve akor alıştırmaları takip eder. Sol el alıştırmaları ise pozisyon değişimleri ile başlar. Burada esnek parmak açılımı, hız kontrolü, tril, pus pozisyonu dahil olmak üzere çeşitli formlardaki gamlar ve çift sesler yer alır. Vibratoyu geliştirmek için, repertuvardan alınmış eserler özgün tonlarında adapte edilmişlerdir. Her çellist solo eserlere başlamadan önce, bu metottaki alıştırmaları her gün düzenli olarak tekrarladığı takdirde, teknik yetilerini arttırmış ve viyolonsel dersine de daha iyi hazırlanmış olacaktır. Öğrenilen içerik sayesinde, hiç kuşkusuz ki çellist ton hassiyetini ve sol el becerilerini geliştirmeye hızla devam edecek, zorlu eserlerin daha kolay üstesinden gelecektir. Aynı zamanda burada amaç kendi başına çalışma zamanını da azaltmaktır.

Bu alıştırmalar her gün düzenli çalışıldığında daha özgür bir teknik için çellistin ufkunu açacak ve dolayısıyla müzikalite çalışmasına daha yoğunlaşabilmesini sağlayacaktır. Bu metodun birçok temel teknik konulara daha zinde ve odaklanmış bir bakış açısı getireceğini ümit ediyorum. Birinci baskının çellistlere, kendilerini daha müzikal şekilde ifade edebilmeleri için artı bir deneyim getireceğini içtenlikle dilerim. Müzikli günlerle!
Dr. Şölen Dikener – Princeton, New Jersey, ABD – Eylül 2010